|
|
|
|
MENÜ |
|
|
YEMEK ARŞİVİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
YEMEK DIŞI
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
BİNGÖL ÇOBANLARI
Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum.
Bu dağların en eski âşinasıdır soyum,
Bekçileri gibiyiz ebenced buraların.
Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların
Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi,
Her gün aynı pınardan doldurur destimizi
Kırlara açılırız çıngıraklarımızla...
Okuma yok, yazma yok, bilmeyiz eski, yeni;
Kuzular bize söyler yılların geçtiğini.
Arzu, başlarımızdan yıldızlar gibi yüksek;
Önümüzde bir sürü, yanımızda bir köpek,
Dolaştırıp dururuz aynı daüssılayı;
Her adım uyandırır ayrı bir hatırayı:
Anam bir yaz gecesi doğurmuş beni burda,
Bu çamlıkta söylemiş son sözlerini babam;
Şu karşıki bayırda verdim kuzuyu kurda,
'Suna'mın başka köye gelin gittiği akşam.
Gün biter, sürü yatar ve sararan bir ayla,
Çoban hicranlarını basar bağrına yayla.
-Kuru bir yaprak gibi kalbini eline al,
Diye hıçkırır kaval:
Bir çoban parçasısın olmasan bile koyun,
Daima eğeceksin, başkalarına boyun;
Hülyana karışmasın ne şehir, ne de çarşı,
Yamaçlarda her akşam batan güneşe karşı
Uçan kuşları düşün, geçen kervanları an!
Mademki kara bahtın adını koydu: Çoban!
Nasıl yaşadığından, ne içip yediğinden,
Çıngırak seslerinin dağlara dediğinden
Anlattı uzun uzun.
Şehrin uğultusundan usanmış ruhumuzun
Nadir duyabildiği taze bir heyecanla...
Karıştım o gün bugün bu zavallı çobanla
Bingöl yaylarının mavi dumanlarına,
Gönlümü yayla yaptım Bingöl çobanlarına!
KEMALETTİN KAMU
|
|
|
Malzemeler : |
Terbiyesi için:
- 1 kase yoğurt
- 4 çorba k. un
- 1 yumurta
- 1 limon
- tuz
-
Sosu için:
- 1 çorba k. tereyağı
- 1 çorba k. nane
|
Hazırlanışı : |
Tencereye 1 çay bardağı pirinci alın.Üzerine yaklaşık 1 litre kadar su ilave edip pirinçleri pişirin.Terbiyesi için karıştırma kabına 1 kase yoğurdu alın.Üzerine un,adet yumurta,1 limon suyu,tuz ilave edip çırpma teliyle karıştırın.Daha sonra üzerine ilk önce soğuk su daha sonra sıcak su ilave edip terbiyeyi bağlayın.Terbiyeyi tencereye pirinçlerin üzerine alın ve kaynayan çorbayı pişirmeye bırakın.
Sosu için tavaya tereyağını alın ve eridikten sonra üzerine nane ilave edip karıştırıp ocaktan alın.Çorbayı servis tabağına alın üzerine naneli sostan döküp servis edin.
Tarifi Oktay ustadan aldım çok güzel oluyor.
Kolay gelsin ...
AFİYETOLSUN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
E^HTİYARİ NEÇERİ
ÇIMUN KENA TARİ
DESTUN LINGUN KENA BARİ
AKIL KENA YARİ
ERZENA KAVRE TARİ
(ihtiyarlık güçsüzlüktür
gözleri karartır
eli ayağı inceltir
aklı eksiltir (veya insanların şakası olur)
karanlık kabre atar )... |
|
AHMAK ODURKİ DÜNYA İÇİN GAM ÇEKE
AĞIR OTURKİ BEG DESİNLER
BAK BANA BİR GÖZLE BAKAYIM SANA İKİ GÖZLE
BİN DİNLE BİR SÖYLE
BOYNUZLU KEÇİNİN HAKKI BOYNUZSUZ KEÇİDEN ALINMAZ
CANI KAŞINAN KEÇİ ÇOBANIN EKMEĞİNİ YERMİŞ
ÇALIŞMAK İBADETİN YARISIDIR
ÇİFTİ GİTTİĞİ KADAR, ÇOBAN GÜTTÜĞÜ KADAR
ÇİNGENE EVİNDE KAYMAK ARANMAZ
ÇÜRÜK TAHTA MIH TUTMAZ
DOST DAR GÜNDE BELLİ OLUR
GÜZELİN NAZI KÖTÜNÜN SÖZÜ CANDAN BIKTIRIR
HER GECENİN BİR SABAHI VARDIR
İNSANIN YERE BAKANINDAN SUYUN SESSİZ AKANINDAN KORK
İT İTİN KUYRUĞUNA BASMAZ
KEDİNİN KOŞACAĞI YER SAMANLIKTIR
LAF TAŞIMAK FİTNEDİR YÜK TAŞIMAK EKMEKTİR
ŞAŞKIN AVCI KURT DURURKEN TAVŞANA BAKAR
VEREN EL ALAN ELDEN ÜSTTÜR
VERMEK KEREM ADAM İŞİDİR
YOĞURT DÖKEN KEDİ UZAKTAN BELLİ OLUR
YEMİNİ BİZDE YER BAŞKA YERDE YUMURTLAR
ZALİM ADAMIN ZULMÜ GARİP ADAMIN DERDİ BİTMEZ
|
|
BİNGÖLÜN DÜZAĞACI
ÇİFT GEZER İKİ BACI
BÜYÜĞÜ ŞÖYLE BÖYLE
KÜÇÜĞÜ CAN İLACI
BİNGÖL'ÜN ALTI BAĞLAR
BAĞLARDA BİR KIZ AĞLAR
SORDUM NİYE AĞLARSIN
DEDİ BOZULMUŞ BAĞLAR
BİNGÖL YOLU TAŞLIDIR
YARİM İNCE BELLİDİR
KİM YARİMİ SORARSA
YARİM BİNGÖL GÜZELİDİR
BİNGÖL YOLU TASLIDIR
YARİM KARA KAŞLIDIR
BEN YARİME KIYAMAM
YARİM UFAK YAŞLIDIR
BİNGÖL DÖRT DAĞ İÇİNDE
YANARIM YAĞ İÇİNDE
KİM BİNGÖLÜ SORARSA
BİR YARİM VAR İÇİNDE
BİNGÖL AŞŞAĞI ÇARŞI
DÜKKANLAR KARŞI KARŞI
İÇİYORSAN ZIKKIMI
KİBRİTİ CEBİNDE TAŞI
BİNGÖL'ÜN BAYIR TAŞI
ŞEN OLSUN DAĞI TAŞI
BU GÜN BEN YARİ GÖRDÜM
DURMAZ GÖZÜMÜN YAŞI
BİNGÖL'E NAR GELDİ
YÜCE DAĞA KAR GELDİ
KEKLİĞİM ÖTER GİDER
BU YER BANA DAR GELDİ |
|
|
|
|
|
|
|